Firewall(Ateş duvarı), bir çeşit güvenlik duvarıdır. Firewall kendisine verilen kurallar dahilinde kullanılan cihaza gelen ve cihazdan giden verileri inceleyerek bu verilerin geçmesine izin verir, bloklar veya alarm üretir. Farklı ağlar arasındaki trafiği kontrol etmek üzere çalışan firewall’lar genellikle kendilerine özel bir donanım…
İlk modemler 1960 yılının sonuçlarında tanıtıldı. Başlangıçta bir telefon hattı üzerinden terminalleri bilgisayara bağlamak için kullanılmıştır. 1972 yılında ise ilk akıllı modem kullanıldı. Akıllı modemler, veri gönderme ve almanın yanı sıra aynı hat üzerinde…
Verileri kaydettiğinizde veya programları bilgisayarınıza yüklediğinizde, bilgiler genellikle Sabit Diskinize (Harddisk) yazılır. Harddisk, bilgileri kaydeden ve depolayan manyetik disklerin bir milidir. Veriler manyetik olarak depolandığından dolayı, bilgisayarınızı kapattıktan sonra bile sabit diske kaydetmiş olduğunuz bilgiler olduğu gibi kalır.
Bu, bilgisayarı tamamen kapattığınızda sıfırlanmakta olan RAM ile arasındaki önemli bir farktır. Çünkü RAM’ler bilgisayar çalıştığı sürece ön bellekte bilgileri depolar ve anlık olarak işlemleri daha rahat bir şekilde gerçekleştirmeyi sağlar. Harddiskler ise kalıcı depolama alanlarıdır ve bilgisayarı kapatsanız dahi bilgiler silinmeden güvenli bir şekilde içinde saklanabilir.
Sabit disk (Harddisk), verileri diske okuyan ve diske yazan sabit sürücünün içinde bulunmaktadır. Bu yüzden harddisklerin okuma ve yazma hızları bulunmaktadır. Sabit sürücü bunun dışında CPU ve disk arasında veri alışverişi işlemi gerçekleştirir. Sabit diskinize veri kaydettiğinizde, sabit sürücünün sabit diske milyonlarca olmasa bile veriyi kaydetmek için binlerce 1 ve 0 yazması gerekir. Normal bir insanın manuel olarak gerçekleştiremeyeceği bu işlemi düşününce bile insanın aklını başından alıyor.
Okuma ve Yazma Hızları Nedir? Neden Önemlidir?
Basitçe bahsetmek gerekirse, bir veriyi harddiske kaydetmeye çalıştığınızda harddiske verileri yazmış olursunuz. Harddiskten verileri almak veya oradan bir dosyayı açmaya çalıştığınızda ise oradaki verileri okumuş olduğunuz için ona da okuma hızı denmektedir.
Önemine gelecek olursak, bilmeyenler için şu şekilde açıklamakta fayda var. Genelde harddisk almak istediğinizde görmüş olduğunu okuma ve yazma değerleri vardır. Bu değerler MB/s cinsindendir ve saniyede kaç megabayt veri yazabildiğini veya okuyabildiğini belirtmektedir. Örnek olarak “530 MB/s – 440 MB/s” gibi bir ifade karşınıza çıkabilir. Kesin olmamakla birlikte genellikle ilk değer okuma hızını, ikinci değer ise yazma hızını belirtmektedir.
Eğer harddisk alırken okuma ve yazma hızları ne kadar olmalı diye merak ediyorsanız. Değerler ne kadar yüksekse o kadar hızlıdır, yani o kadar iyidir diyebiliriz. Tabii değerler ve diskin kapasitesi GB cinsinden arttıkça fiyatın da arttığını belirtmek gerek. GB kapasitesi de uzun süreli kullanım için oldukça önemlidir. Eğer çok fazla depolayacak veriniz, resminiz veya dosyanız varsa yüksek Gigabayt kapasiteli bir model işinizi görecektir.
Harddisk’in iyi veya kötü olması bilgisayarın çalışma hızını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Günümüzde artık çok daha yeni ve iyi bir teknoloji olan SSD harddiskler, Harici HDD harddisklere göre çok daha hızlı ve bir o kadar da pahalıdır. Bu yüzden harddisk seçiminizi iyi yapmanızı tavsiye eder, en iyi performans için ise SSD harddiskleri tercih etmenizi öneririz.
Sanal gerçekliğin 90’lı yıllarda hayatımıza girmesinden sonra 2010’lara doğru tekrar bir patlama yaparak popülerlik kazanmıştı. Bugün Sanal Gerçekliğin çeşitlerinden biri olan Artırılmış Gerçeklik teknolojisinden, kullanım alanlarından ve potansiyelinden bahsedeceğiz.
Artırılmış Gerçeklik, ingilicesiyle Augmented Reality (AR), günümüzün en popüler konularından birisi olmuş durumda. Bazı ileri görüşlü şirketler kendi ürünlerini pazarlamak amacıyla artırılmış gerçeklik teknolojisi üzerine yatırım yapıp, yaratıcı işler çıkarabiliyorlar. Peki bu çoğu şirketin odak noktası haline gelmiş AR nedir?
Artırılmış gerçeklik (AR) ses, video, grafik veya GPS verileri gibi bilgisayar tarafından üretildikten sonra duyusal girdi ile artırılıp simüle eden elemanların fiziksel, gerçek dünya ortamıyla bir araya gelerek oluşturulan yeni bir algı ortamının dolaylı ya da doğrudan bir görünümüdür. AR ile insan duyularına hitap edecek ve hislerini harekete geçirecek girdiler bilgisayar tarafından düzenlenip geliştirilir ve ortaya çıkan yeni gerçeklik kullanıcının algısına sunulur. Zenginleştirme gerçek zamanlı olarak gerçekleşir ve çevredeki ögeler ile etkileşim içinde olabilmektedir. Artırılmış Gerçeklik aracılığıyla kullanıcı gerçeklik ortamını oluşturan bilgiler ve diğer nesnelerle etkileşimde bulunabilir. Bulunulan çevreyle ilgili yapay bilgi ve nesneler gerçek dünyayla bağdaşabilir.
Bu pazarın en çok öne çıkan ürünlerine baktığımız zaman karşımıza Microsoft’un ürünü olan Hololens ve Meta adlı firmanın AR 2 adlı gözlükleri artırılmış gerçeklik alanında karşımıza çıkmakta.
Örnek Artırılmış Gerçeklik Ürünleri
Kullanım Alanları Nelerdir?
Pazarlama
Emlak
Sağlık
Sinema
Cihaz Kurulumu ve Tamir
Dekor
Turizm
Eğitim
Alışveriş
Lojistik
Kültür ve Turizm
Oyun
Askeri
İnşaat
Ve akla gelmeyen daha birçok alanda kullanılabilecek olan AR teknolojisinin geleceği oldukça heyecan verici gözüküyor. Her şey biraz hayal gücüne ve üretkenliğe kalmış durumda.
Özellikle pazarlama ve oyun alanlarında oldukça etkili olan artırılmış gerçeklik teknolojisi, akla hayale sığmayan şekilde hayatımızı kolaylaştırabilir. Şu anda Apple’ın da üzerinde çalışmakta olduğu yeni akıllığı gözlüğün de arkasında aslında bu teknoloji yatıyor ve eğer böyle giderse 10 sene içerisinde hayatımızın merkezinde, olmazsa olmaz bir kullanım teknolojisi haline gelebilir. Özellikle akıllı gözlük gibi giyilebilir teknolojilerde yeni inovasyonlara yol göstermektedir.
Sinema’yı AR ile 3D ya da IMAX teknolojilerinden çok daha gerçekçi bir şekilde izleyebildiğinizi hayal edin, filmi gerçekten yaşamış gibi hissedeceğimize eminim. Muhtemeldir ki, atası olan Sanal Gerçeklik teknolojisini önümüzdeki 10 yıl içerisinde gölgede bıraktığını canlı canlı görmüş olacağız. Toplum olarak teknolojiye ayak uydurursak hayatımız çok daha kolaylaşacaktır.
Muhtemelen Mars’a gidemeyecek, yunuslarla yüzemeyecek, 100 metre olimpik bir koşu yapamayacak veya Rolling Stones ile sahnede şarkı söyleyemeyeceksiniz. Ancak Sanal Gerçeklik teknolojisi ile evden ayrılmadan tüm bunları ve daha fazlasını yapabilirsiniz.
Sanal gerçeklik (genellikle VR olarak adlandırılır), bir kişinin başka bir yerdeymiş gibi hissetmesini sağlayan bilgisayar teknolojisinin adıdır. Farklı bir yer oluşturmak için görüntüler, sesler ve diğer duyumları üretmek için yazılım kullanır, böylece bir kullanıcı gerçekten bu yerin bir parçası gibi hisseder.
Bir kitap okumak, bir tabloya bakmak, klasik bir senfoni dinlemek veya bir film izlemek neden sanal gerçeklik olarak nitelendirilemez. Hepsi başka bir gerçekliğin kısmi bakışlarını sunuyor, ancak hiçbiri etkileşimli, keşfedilebilir veya tamamen inandırıcı değil. Ekranda Mars’ın dev bir resmine bakan bir sinemada oturuyorsanız ve aniden başınızı çevirirseniz, aslında Dünya’da olduğunuzu göreceksiniz ve illüzyon kaybolacak. Ekranda ilginç bir şey görürseniz, ona ulaşamaz ve ona dokunamaz veya ona doğru yürüyemezsiniz; yine, illüzyon kaybolacaktır. Dolayısıyla bu eğlence biçimleri aslında pasiftir: ne kadar güzel olurlarsa olsunlar, sizi hiçbir şekilde tam olarak tatmin etmezler.
VR ise oldukça farklıdır. Sizin tamamen inandırıcı bir sanal dünyada yaşadığınızı düşünmenizi sağlar. Sanal Gerçeklik iki yönlü etkileşimlidir: gördüklerinize yanıt verirken, gördükleriniz de size yanıt verir: başınızı sağa veya sola çevirirseniz, gördükleriniz veya duyduklarınız yeni bakış açınıza uyacak şekilde gerçek zamanlı olarak değişir.
Son zamanlarda adından sıkça bahsettiren Augmented Reality (AR) de Sanal Gerçekliğin türlerinden biridir. Artırılmış Gerçeklik olarak dilimize çevirilen AR, ileride çok fazla teknolojiye kapı açacak çok önemli bir teknoloji gibi duruyor. Öyle ki VR gözlükleriyle deneyimlediğimiz Sanal Gerçekliği gölgede bile bırakabilecek boyutta.
Hangi Alanlarda Kullanılır
Oyunlar ve eğlence dışında, uzun zamandır pilotları ve cerrahları eğitmek, bilim adamlarının protein moleküllerinin yapısı gibi karmaşık problemleri anlamalarına yardımcı olmak için kullanılıyor. Şu an kullanılma potansiyeli yüksek ve etkili olabileceği alanlar şunlardır:
Eğitim
Tıp ve Sağlık
İnşaat
Kültür ve Turizm
Eğlence
Spor
Seyahat
Sürekli gelişmekte olan teknoloji sayesinde birkaç yıl sonra bile Sanal Gerçeklik veya Artırılmış Gerçeklik teknolojilerinin nereye varacağını tahmin edebilmek veya öngörebilmek oldukça güç. Fakat, bir şeyden eminiz ki gelişmesi ve ilerlemesi asla durmayacak. Hayatımıza güzel anlar katıp bize çok farklı deneyimler yaşatabilecek bir duruma gelecektir. Bunların hepsini bize zaman gösterecek.
Virtual Hosting (kısaca vHost olarak da karşınıza çıkabilir), bir ana sunucuyu yazılımla bölüp ufak sunuculara ayırmaktır. Sonra bunlar farklı ve bağımsız bir şekilde ayrı sunucular olarak kullanıcılara kiralama işlemidir. Sunucu bakımıyla uğraşmak istemiyorsanız, veya sunuculara yüklü miktarlarda para ödemekten kaçınıyorsanız bu yöntem ile kiralama yaparak aynı işlevi başka makinada ve hatta daha az teknik bilgi gerektirerek gerçekleştirebilirsiniz.
Virtual Hosting, Shared Hosting olarak bilinen paylaşımlı barındırma hizmetinden çok daha farklı bir hizmettir. Paylaşımlı Hosting’de kullanıcı yalnızca Cpanel türevi bir otomasyon kontrol yazılımıyla kendi alanında kontrol sağlar. Fakat Virtual Hosting’de kullanıcı, sunucunun kendi bölümünde tam hakimiyete sahiptir. Tabii ki biraz teknik bilgiyle Virtual Hosting’de istediğiniz ayarları kolayca gerçekleştirebilirsiniz, örnek olarak sunucu için eklentiler ekleyebilir, ince optimize ayarlarını gerçekleştirebilir ve hatta kullandığınız Hosting’in işletim sistemini dahi değiştirme imkanına sahipsinizdir.
Normal bir Hosting’den çok daha fazla avantajlara sahip olan ve kullanıcıya kapsamlı bir kontrol imkanı sağlar. Bu barındırma seçeneği kendi fiziksel sunucunuza sahip olmak yerine tercih edebileceğiniz oldukça ekonomik bir seçenektir. vHost sayesinde kendi sunucunuzmuş gibi rahat bir şekilde işlemlerinizi gerçekleştirebilir, bunun yanında internet sorunları ve sunucu bakımları gibi teferruatlı işlerle uğraşmak zorunda kalmazsınız.
Virtual Hosting temel olarak iki farklı türe ayrılmaktadır:
Virtual Private Server (VPS)
Virtual Dedicated Hosting (VDS)
Bunlar hakkında bilgi almak için VDS Nedir? ve VPS Nedir? yazılarımızı okuyabilir, VDS hizmetlerimizden faydalanmak için burayatıklayabilirsiniz.
Sunucu kavramı dünyada hızla yayılırken, farklı türlerinin ede ortaya çıkması kaçınılmaz bir durum. Bununla birlikte insanların kafasında soru işareti oluşmaya da devam ediyor. Yeni sunucu almayı planlayan kişiler, VPS, VDS, Virtual Hosting gibi kavramlarla karşı karşıya kalıyor. Bu kavramlardan birisiyle başlıyoruz. Hiç bilmeyen kişilerin de anlayabilmesi hedeflenmiştir.
VPS (Virtual Private Server), adından da anlaşılacağı üzere Sanal Özel Sunucu’dur ve ana sunucuda birbirinden bağımsız olarak farklı sunucuların açılmasıyla birlikte bunların kullanımı sunulmasına verilen isimdir. Bu teknolojinin iyi yanı kullanıcıların her biri kendine ait özel birer sanal sunucuları olur ve sunucu içerisindeki diğer kullanıcıların kullanımlarından etkilenmezler.
VPS sunucular paylaşımlı web hostinglerden daha pahalıdır çünkü paylaşımlı hostinglerde alanınız sınırlı ve birden fazla kişi aynı hostingi kullanması sebebiyle birine gerçekleştirilen saldırı diğerini etkileyebilir, fakat VPS’de kullanıcıya özel yer açıldığı ve kullanıcıya daha kapsamlı bir yetki sunmasıyla beraber CPU ve RAM gibi oranları da ihtiyacı kadar ve isteğe göre belirlemesine yardımcı olur. Bir VPS yani özel sanal sunucu sahibi olduğunuzda, bu sunucuyu:
Programlama çalışmalarınız için kullanabilir,
Web sitelerinizi barındırabilir,
Veritabanınızı barındırabilir,
Upload/Download işlemleri
Bulut depolama gibi dosyalarınız yedeklemek için dahi kullanabilirsiniz.
VPS serverları satın aldığınız zaman kendi özel sunucunuza istediğiniz işletim sistemini yükletebilirsiniz ve çoğu firma bu konuda Linux’dan Windows’a birçok farklı seçeneğe ve sürüme sahiplerdir.
VPS’ler, VDS ile karşılaştırdığımız zaman daha uygun bir fiyat sunmaktadır. Fakat eğer ayrılan VPS içerisinde donanım olarak zayıf bir kullanıcı varsa bu durum sizi etkileyebilir. VDS’de hiçbir şekilde başkalarından etkilenmezsiniz.
Eğer paylaşımlı hostingden başladıysanız, ilerledikçe verilerinizin ve web sayfanızın güvenliği için mutlaka VPS ya da VDS’e geçmenizi tavsiye ederiz. Bunu yaparken alanında uzman bir hizmet sağlayıcısıyla anlaşmanız size ekstra fayda sağlayacaktır.